Antibiyotikler ne zaman gereklidir? Ne zaman gerekli değildir?

Antibiyotik kullanımının faydalı bakterilerimizi kaybetmemize neden olduğunu, iltihaplı bağırsak hastalıkları riskini arttırdığını, ve antibiyotik dirençli bakteri türlerinin artmasına sebep olduğunu birçok yazımda paylaştım. Gereksiz antibiyotik kullanımı yüzünden vücudundaki bakteri dengesi bozulan çocuklar birçok bulaşıcı hastalığa, alerjilere, astıma, obeziteye, diyabete ve bağırsak hastalıklarına daha yatkın oluyor maalesef.

Eğer siz de antibiyotik kullanmanın zararları hakkında bilinçlendiyseniz ve zorunda kalmadıkça antibiyotiklere başvurmak istemiyorsanız, antibiyotiklerin hangi durumlarda gerçekten gerekli olduğunu merak ediyorsunuzdur.

Ben moleküler biyolog olduğum ve tıp mezunu olmadığım için, antibiyotikler konusunda bilinçli bir çocuk doktorunun uzmanlığından faydalanmak istedim, ve antibiyotiklerin ne zaman gerçekten gerekli olduğu konusunda çok faydalı bir yazı buldum. Aşağıdaki yazı Amerikalı çocuk doktoru Dr. Alan Greene’in bir yazısından direk çeviridir ve hiçbir şekilde benim kendi yorumum veya eklemem yoktur. Bahsedilen istatistikler Amerika’yı anlatmaktadır fakat gereksiz antibiyotik kullanımında Türkiye zaten Amerika’dan çok daha beter durumdadır. Umarım bu yazı sizler için de faydalı olur. (Yazının orjinali için bknz.)



drgreeneDr. Alan Greene, Princeton Üniversitesi ve UC San Francisco mezunudur. 1993’ten beri çocuk doktorluğu yapmaktadır ve dört çocuk babasıdır. “WhiteOut” kampanyası ile Amerika’daki çocuklarda obeziteye sebep olan pirinç lapası yedirme alışkanlığı ile mücadele etmektedir. New York Times, TODAY Show, Good Morning America ve Dr. Oz Show gibi birçok medya ortamından ailelere ulaşmaktadır.

—————————

Ebeveynler, bu sayfayı yazdırın ve doktor ziyaretlerinizde yanınızda götürün.

Çocuklar doktor muayenelerinin %40’ından bir antibiyotik reçetesi ile ayrılmaktadır. Bu şaşırtıcı orana hastalık muayenelerinin yanı sıra rutin kontrol muayeneleri de dahildir. Antibiyotikler harika ve hayat kurtarıcı araçlardır, fakat fazla kullanımları tehlikelidir.

Antibiyotikler bulaşıcı hastalıkların tedavisinde çığır açan bir gelişme olduğundan, doktorlar sırf “işi garantiye almak” için önemsiz hastalıklar için antibiyotik reçete etme alışkanlığına kayıverdi; hatta virüs kaynaklı olduğu bilinen hastalıklar için bile. Aynı zamanda çocukların biraz daha hızlı iyileşmesine yardımcı olacaklarını düşündüler.

Şimdi ise tam tersinin doğru olduğunu biliyoruz. Bu uygulama çocuklara ve çevreye zarar veriyor çünkü seçici olarak daha da korkutucu bakterileri çoğaltıyor. Çocuklar başta birazcık daha hızlı iyileşebiliyor, ama sonra daha sık hasta olmaya yatkın oluyorlar; üstelik daha dirençli organizmalar tarafından, daha uzun süren, daha inatçı enfeksiyonlarla.

Antibiyotiklerin rutin olarak kullanımı, çocuklar ve ebeveynler için hayatı kötüleştiriyor – birçok çocukta gözlenen yan etkiler ve alerjik reaksiyonlar dışında dahi üstelik. Güvende olmak için, antibiyotiğe çok net bir ihtiyaç olmadıkça başvurulmamalıdır.

Yine de soğuk algınlığı (nezle) olan çocukların %60’a kadarı antibiyotik tedavisi görmektedir (Journal of Family Practice 1996; 42:357–361). Çocuklar senede ortalama üç ila sekiz defa nezle olduğundan, ve çoğunda burunlarında sarı veya yeşil akıntı olduğundan, çok ama çok fazla gereksiz (ve bu yüzden zararlı) antibiyotik alabilmektedirler.

Neden bunu hala yapıyoruz? Birçok sebebi var, ama doktorların en çok dile getirdiği sebep, ailelerin bir reçete bekliyor veya istiyor olması (Pediatrics 1998; 101:163–165). İtiraf edilmelidir ki, biz doktorlar bundan daha iyisini biliyor olmalıyız. Ama sizinle muayenehanelerimizde görüşürken bazen işler karışabiliyor. Çocuğunuz ateşli ve huysuz oluyor. Burnu 5 gündür akıyor oluyor ve git gide daha yeşil ve yoğun oluyor. İştahsız oluyor ve kimse iyi uyuyamamış oluyor. Kendi kendine iyileşmesini beklemiş oluyorsunuz ama gittikçe daha kötü oluyor. Ve artık işten daha fazla uzak kalma lüksünüz kalmamış oluyor. Biz de sizin ve çocuğunuzun bunu daha hızlı atlatmanıza yardımcı olabilmek istiyoruz. Bir tek bu seferlik antibiyotik reçete etmek çok fazla zarar vermemeli.

Size, çocuğunuzun sağlığını ciddi bir şekilde arttıracak bir cümle öğreteceğim.

Bu cümleyi, doktor daha çocuğunuzu muayene etmeden bile önce söyleyin. Doktora geliş sebebinizi açıklarken şu cümleyi de ilave edin; “Eğer onu güvenli bir şekilde daha iyi hissettirebilmem için antibiyotiksiz herhangi bir yol varsa, onu tercih ederim.”

Peki, antibiyotikler ne zaman kullanılmamalı!

Gereksiz antibiyotik kullanımının ciddi bir problem haline geldiğini fark eden CDC (Hastalık Kontrol Mekezi) ve Pediatri Akademisi, en yaygın çocuk solunum enfeksiyonlarında antibiyotiklerin ne zaman kullanılması (ve kullanılmamaması) gerektiği hakkında bir rehberler yayınladılar. (Pediatrics 1998; 101:163-184 ve Pediatrics 2004; 113:1451-1465). Kulak iltihapları, sinüzit, bronşit, boğaz ağrısı ve soğuk algınlıkları, tüm antibiyotik reçetelerinin dörtte üçünü oluşturuyor. Bu rehberler her çocuk için katı bir şekilde uygulanmamalı, fakat antibiyotiklerden ne zaman kaçınması gerektiği hakkında genel fikir veriyorlar. Sizin için bu rehberleri özetleyeceğim. Her ifadeyi açıklamayacağım, fakat bunları doktorunuzla konuşmak için ideal tartışma noktaları olarak kullanabilirsiniz:

Boğaz Ağrıları

  1. Boğazda streptokok (beta, veya strep) mikrobunun bulunup bulunmadığı, strep testi ile anlaşılır. Ağıza bakılarak anlaşılmaz.
  2. Pozitif bir strep testi (veya herhangi bir bakteriyel enfeksiyon testi) olmayan boğaz ağrıları için antibiyotik verilmemelidir.
  3. Çocuğun alerjisi yok ise, penisilin içeren antibiyotikler en iyi tercihtir (daha yeni, geniş-spektrumlu antibiyotikler değil).

Bronşit

  1. Ne kadar sürerse sürsün, bronşit veya sebebi belirsiz öksürüklü bir hastalık nadiren antibiyotik gerektirir.
  2. Nadiren, eğer öksürük 10 günden fazla sürmüşse ve belli bir bakteri türünden şüpheleniliyorsa, bir tur antibiyotik faydalı olabilir. Akciğer hastalığı (astım hariç) olan çocuklar da hastalıkları atak yaptığında antibiyotiklerden fayda görebilir.

Soğuk Algınlıkları

  1. Soğuk algınlığı için antibiyotik verilmemelidir.
  2. Yoğun, kötü renkli burun akıntısı soğuk algınlığının normal bir parçasıdır ve 10 ila 14 günden uzun sürmedikçe antibiyotik gerektirmez.

Sinüs Enfeksiyonları

  1. Burun akıntısı ve öksürük bir arada olması ve 10 ila 14 gün sonrasına kadar hiç iyileşme olmadan sürmesi durumu hariç çoğu çocuğa sinüs enfeksiyonu için antibiyotik verilmemelidir. Eğer 10 gün sonrasında gelişme görülüyorsa, antibiyotiklerin yardımı olmaması muhtemeldir.
  2. Ciddi semptompları (yüzde şişme, yüzde ağrı, 39.5 ve üzeri ateş) olan çocuklar daha erken tedaviden fayda görebilirler.
  3. Mümkün olan en dar spektrumlu antibiyotiği kullanın.

Kulak İltihapları

  1. kulak-kontrolTüm kulak enfeksiyonları aynı değildir. Her kulak iltihabı, akut otitis media (AOM) veya efüzyonlu otitis media (EOM) olarak sınıflandırılmalıdır. Kulak iltihabı olan çoğu çocukta EOM vardır – yani akut orta kulak enfeksiyonu işaretleri olmadan kulakta sıvı olması. Soğuk algınlığı olan küçük çocukların yarısında EOM görülür. AOM ise, kulakta sıvının yanı sıra kulak zarının arkasında iltihap, kulak zarı ağrısı, kulak zarında kızarıklık veya kulaktan akıntı olmasıdır. Kulakları çekme, burun akıntısı, huysuzluk ve uyku düzeninin bozulması, AOM ile de EOM ile de gözlenebilir ve AOM teşhisi konmasını sağlamaz.
  2. Kulakta sıvı olduğu belgelenen ve net bir şekilde akut hastalık işaretleri olan AOM için antibiyotik kullanımı uygun olabilir. ‘Ear Check’ orta kulak monitörü, sıvı varlığını teyit etmek için iyi bir yol. Sıvı olmadan kızarık bir kulak zarı AOM değildir (veya EOM de değildir).
  3. Komplikasyonsuz ve ciddi olmayan bir AOM görülen 2 yaş üzeri sağlıklı çocuklar, antibiyotiksiz 48-72 saat gözlenirse daha iyi olur. Ağrıların ağrı kesici ile geçirilmesi uygundur. Eğer ağır semptomlar (orta ila yüksek şiddetli ağrı veya 39 üzeri ateş) gelişirse veya çocuk 48-72 saatte daha iyi değilse, o zaman antibiyotik reçete edilebilir.
  4. EOM’nin başlangıç tedavisi için antibiyotikler kullanışlı değildir, fakat eğer EOM 3 aydan uzun sürer ise denemeye değer olabilirler. EOM süresince işitme azaldığı için önemlidir fakat genellikle çözüm antibiyotikler değildir.
  5. AOM sonrası kulak kontrolünde kulakta sıvının devam ettiğinin bulunması beklenmelidir ve akut enfeksiyon işaretlerinin hala var olduğu nadir durum dışında yeni bir tur antibiyotik gerektirmez.
  6. Önleyici antibiyotikler yalnızca ve yalnızca 6 ayda 3 veya daha faza, veya 12 ayda 4 veya daha fazla ayrı AOM vakası belgelendikten sonra verilmelidir.

Çocuklar çoğu çocukluk hastalığını antibiyotiksiz daha iyi atlatır. Doktorun görevi, rahatsız edici semptomları olan çocukları nazikçe tedavi ederek ihtiyaçları olan dinlenme ve sıvıyı almalarını sağlamaktır. Nadiren, antibiyotikler iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır. Bu bilgilerle donanmış olarak, “reçete yazma baskısı”nı kaldırarak doktorunuzla beraber çalışıp çocuğunuza en iyi bakımı sunmak için harika bir konumdasınız.

İyi haber, artık daha çok ebeveynin ve daha çok doktorun gereksiz antibiyotik kullanımının tehlikelerinin bilincinde olması. Stanford Üniversitesi’nde ve ülkenin her yerinde, yeni nesil doktorlara yukarıdaki rehberler öğretiliyor. Pediyatrik tıp uygulama ve öğretmedeki kendi deneyimlerimde, artık daha çok doktorun neden antibiyotik reçete etmediklerini açıkladıklarını, ve daha çok ebeveynin çocuklarının enfeksiyonlarını “bekleyip görme”ye istekli olduğunu görüyorum. Yakında araştırmaların gereksiz antibiyotik kullanımının azalışını belgelediğini göreceğimiz konusunda umutluyum.

Dr. Alan Greene

—————————

Dr. Greene’in çok faydalı bulduğum yazısı bu şekilde. Son olarak, antibiyotik konusunda bilinçli iki Türk doktorun söylemlerine de değinmek istiyorum.

Prof. Dr. Ahmet Aydın, geçen seneki vefatına kadar Cerrahpaşa Çocuk Hastalıkları ve Metabolizma Bilim Dalı Bölüm Başkanı olan, ve bilimdeki en son gelişmeleri her zaman takip eden çok kıymetli bir doktordu. Kendisi antibiyotiklerin bağırsak florasını bozduğu için zararlı olduğuna dikkat çekiyor, ve yalnızca şu 3 durumda kullanılmalarını tavsiye ediyordu; (Kaynak)

  1. Zatürre (Akciğer enflamasyonu)
  2. Menenjit (Beyin zarı iltihabı)
  3. Beta (Beta hemolitik streptokok bakterisinin boğazla başlayan enfeksiyonu)

Kulak iltihaplarında antibiyotik kullanmaya gerek olmadığını belirtiyor, bunun yerine kulağa zeytinyağı, anne sütü veya fesleğen yağı damlatmayı tavsiye ediyordu. Ateş düşürücülerden de mümkün olduğunca kaçınılmasını, hastanın dinlendirilmesini ve burnunun tuzlu suyla açılmasını tavsiye ediyordu. (Ateş düşürücü kullanımı konusunu bir başka yazımda ele alacağım)

Ayrıca Şişli Florence Nightingale Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümünden Yrd. Doç. Dr. Banu Yazıcı’nın da şu söylemine dikkat çekmek istiyorum;

Üst solunum yolu hastalıklarına %90 virüsler neden olmaktadır ve viral enfeksiyonlarda, grip veya soğuk algınlığı gibi hastalık durumlarında antibiyotik kullanılmaz. (Kaynak)

Artık bu bilgilere sahip ebeveynler olarak çocuğumuz hastalandığında doktorumuzla antibiyotiklerin gerçekten gerekip gerekmediği konusunu daha bilinçli bir şekilde konuşabiliriz. Böylece gereksiz yere antibiyotik kullanıp çocuğumuzun bağırsaklarındaki sağlıklı bakterileri boşuna öldürmeyiz ve bağışıklık sistemlerini zayıflatmayız.

Dr. Greene’in bu yazısında idrar yolu enfeksiyonu durumunda ne yapılması gerektiği konusu eksik geldi bana.  İdrar yolu enfeksiyonlarında antibiyotik kullanımı konusundaki araştırmalarımı da en yakın zamanda paylaşacağım.

Umarım bu bilgiler sizin de işinize yarar, sağlıklı günler!

Yorumlar

  • MERHABA!
    tüm yazılarınızı bir şey kaparım umuduyla 4 göz okuyan takipçi olarak sorum şudur.
    15 aylık kızımDA ateş ve halsizlik şikayeti ile gittiğimiz doktorumuz sağolsun, direk antibiyotik vermek yerine tahlil istedi. kanında ve idrarında enfeksiyon ayrıca gaita sında amip çıktı.
    deyimi yerindeyse pamuklara sardığım kızımda bu kadar aksilik nasıl oldu anlamiş değilim!

    sonuç olarak amip ve idrar yoları enfeksiyonundan kurtulmak için MAALESEF ilk antibiyotiğini kullandı kızım. ve dokturumuz önce antibiyotik serum arkasından antibiyotik şurup ile birlikte maflor(5 damlada 1 milyar probiyotik) verdi.

    gereklilik listesinde bu tip durumları göremeyince yanlış yol mu izledik diye endişe sardı beni 🙁

    • Merhabalar 🙂
      Burada Dr. Greene en yaygın antibiyotik gerekçeleri olan üst solunum yolu enfeksiyonlarına odaklanmış. Doktorunuz testler sonrası reçete ettiyse endişelenecek bir durum yoktur, merak etmeyin 🙂 Antibiyotik kullanımı sırasında ve sonrasında bağırsaklardaki sağlıklı bakterileri desteklemek için bol bol yoğurt, kefir, doğal elma sirkesi ve kemik suyu tüketmeyi unutmayalım. Sevgiler 🙂

  • Merhaba, belki doktorunuz ne derse o dışında yazılacak birşey yok ama yine de paylasma isteği duydum. 9 aylık kızımda böbrek genişlemesi var ve doğduğundan beri takipte. 3 aydır antibiyotik kullanıyor ve 2 ay sonra ameliyat olana kadar da devam edecek. İdrar yolları enfeksiyonu olmaması için koruyucu amaçlı kullanılıyor. Ama tabiki ben her ilaç verdiğimde üzülüyorum ama mecbur. Kendimce her gün yoğurt veriyorum en azından probiyotik desteği olsun diye. Çok isterdim birisi kullanma diyebilesin ama en azından şu durumda tan etkilerini azaltacak bir tavsiyeniz var mı?

    • yaptığınız gibi yoğurt, kefir, az miktarlarda doğal elma sirkesi gibi doğal probiyotik takviyeler kullanabilirsiniz. Bir de bağırsak geçirgenliğini önlemek için şu yazımda bahsettiğim gibi jöle ve kemik sulu çorbalar verebilirsiniz.. Ayrıca bol lifli ve tam tahıllı mamalar da verin.

bilimselanne için bir yanıt yazın X

error: İçerik kopya korumalıdır!
/* ]]> */