Tasarruf ve çevre için yapabileceğiniz 10 basit değişiklik

Çevreci yaşamak demek, aynı zamanda tutumlu yaşamak demek. Modern zamanların bizi alıştırdığı tüketim çılgınlığının zincirlerini kırmak demek. Hep daha fazlasını istemeyi, doyumsuzluğu bırakmak demek.

Bu dünya hepimizin. Ama biz insanlar son yıllarda üzerinde yaşadığımız gezegenin sınırlarını zorlamaya başladık. Gezegenimizin kaynaklarını hızla tüketiyor ve sürekli atık üretiyoruz. Çocuklarımıza ve onların çocuklarına yaşanabilir, nefes alınabilir bir gezegen bırakmak istiyorsak, tüketim alışkanlıklarımızı ciddi şekilde değiştirmemiz gerekiyor.

Ben burada bahsettiğim değişikliklerin ilk 8’ini yaptım, diğerlerini de tam olarak yapmanın üzerinde çalışıyorum 🙂 İşte daha sürdürülebilir bir yaşam için kolayca yapabileceğimiz, kimi ufak kimi büyük farklar yaratacak 10 basit değişiklik…

 

1) Sifonunuzun içine dolu bir şişe koyarak her sifonda 1 litre daha az su harcayın

Yeni model sifonlarda genelde az su kullanma seçeneği oluyor ama benim gibi sizin de evinizdeki sifon eski modelse muhtemelen kocaman bir su haznesine sahip ve her sifon çekişinizde litrelerce su boşa gidiyor. Sifonunuzun harcadığı su miktarını azaltmak için sifon haznesine dolu bir şişe koyabilirsiniz. Mesela 1-1.5 litrelik bir su veya ayran şişesi. Geriye kalan su gayet yetiyor merak etmeyin, sadece kağıt havlu gibi şeyler atmamak gerekli.

Bu değişimin su faturanızda yaratacağı fark ufak olabilir, ama çevre için önemli bir adım. Benim su kullanırken aklıma hep Afrika’da her gün kilometrelerce yürüyerek çocuklarına çamurlu bir su taşıyan anneler geliyor…

2) Diş macunlarının ve deterjanların kullanım miktarlarına aldanmayın

Diş macunları için doğal alternatifler kullandığımdan bahsetmiştim. Ama eğer hazır diş macunlarından vazgeçemiyorsanız da şunu unutmayın; 5 yaşından küçük çocuklar için diş macununu fırçaya sadece biraz değdirmek yeterli, 5 yaş üzeri için ise mercimek veya yarım leblebi büyüklüğü yeterli. Bunu kendiniz de deneyerek gözlemleyebilirsiniz.

Dişlerinizin iyi temizlenmesi için önemli olan ne kadar macun kullandığınız değil, dişlerinizi nasıl fırçaladığınız; diş fırçalarken diş etlerini, dili ve damağı da hafifçe temizlemek önemli. Doğru diş fırçalama teknikleri ve diş macunu miktarları için şu diş polikliniği sitesine bir göz atabilirsiniz. Diş macunlarını az kullandığınızda hem içindeki zararlı kimyasallara daha az maruz kalıyorsunuz, hem de çok daha yavaş tüketerek tasarruf ediyorsunuz.

Bulaşık ve çamaşır makinesi deterjanları yerine de arap sabunu veya karbonat gibi çeşitli doğal alternatifler denedim, fakat iyi sonuç alamadım. Boraks içeren tariflere de güvenmiyorum, çünkü boraks da riskleri olan bir madde. Bu yüzden piyasadaki deterjanlara döndüm, ama önerilen miktarlardan çok daha az kullanarak. Bu bilgiyle yabancı bir sitede rastlamıştım; yoğun formül olmayan çamaşır makinesi deterjanlarından bile 1-2 çorba kaşığı kullanmak yetiyor, hatta bu şekilde kullanınca makinede artık kalmıyor, küf kokusu oluşma riski azalıyor. Ben aynı taktiği bulaşık makinesi deterjanında da kullanıyorum; jel deterjan kullanıyorum, ve tavsiye edilenin yarısı kadar kullanmak yetiyor. Kendi makineniz ve deterjanınıza göre gerçekten ne kadar kullanmak gerektiğini birkaç deneme yanılma ile bulabilirsiniz. Turmepa gibi markaların daha çevre dostu ve doğal içerikli formülleri de var, üstelik fiyatları da uygun.


3) Eski ampullerinizi enerji tasarruflu ampullerle değiştirin

İşte bu faturalarınızda fark yaratacak bir değişiklik. Tasarruflu ampuller sıradan ampullere göre ilk alışta biraz daha pahalı, ama 5 kat daha az elektrik harcadıkları ve 5 kat daha uzun ömürlü oldukları için uzun vadede çok çok daha karlılar.

 

4) Isıtma tasarrufu için güneye bakan perdelerinizi gündüz açın

Havanın çok kapalı olmadığı kış günlerindeki az bir güneş bile evinizin ısınmasına büyük bir katkıda bulunabilir. Kışın güneşin ısıtıcı gücünden faydalanmak için gün içinde güneye bakan perdelerinizi açın. Ayrıca perdelerinizin radyatörleri örtmemesine dikkat edin ki radyatörleriniz pencelereri değil evinizin içini ısıtsın.

5) Kombinizi düşük sıcaklıkta çalıştırın, kalın giyinin

Kombinizi düşük sıcaklıkta çalıştırmak, hem cebiniz, hem çevre, hem de sağlığınız için daha iyi. Doktorlar ideal uyku için 20-21C’de uyumayı tavsiye ediyor. Ayrıca kombiyi fazla yakmamak ve evinizi her gün havalandırmak, hastalıkları uzak tutmak için de daha iyi. Kombiyi fazla çalıştırmak yerine kalın bir hırka ve çoraplar giyin. Çocuğunuza da yelek/hırka ve patik giydirin. Kanepenizin kenarında battaniye bulundurun, ve halı kullanın.

 

6) Radyatör ve pencerelerinizde kaçak olmadığından emin olun

Kombiyi çok çalıştırmadığınız halde faturanızın yüksek geldiğini düşünüyorsanız radyatörlerinizde hava veya kaçak olabilir. Bunun için her kışın başında radyatörlerinizi kontrol edin ve yandaki vidalı kısımdan havasını boşaltın.

Eski tip veya ahşap pencereler eve soğuk girmesine sebep olabilir. Bu durumda izolasyon bandı çekmek faydalı olur.

Evinizde yalıtım yoksa mantolama işlemi yaptırmak doğalgaz faturalarınızın yarıya kadar inmesini sağlayabilir.

7) Şarj aletlerinizi ve televizonunuzu prizden çıkarın

Çoğu elektronik eşya, kapalıysa bile fişe takılıyken az da olsa elektrik çeker. Bunu önlemek için şarj aletlerinizi kullanmadığınız zaman takılı bırakmayın, ve televizyonunuzu da geceleri prizden çıkarın. Veya açma-kapama tuşu olan uzatma kablolarından kullanabilirsiniz.

 

8) Birşey almadan önce iyi düşünün ve ikinci el seçeneklerine bir göz atın

Herhangi birşeyi satın almadan önce biraz düşünmek için alış-verişinizi erteleyin. Kendinize birkaç kere “Gerçekten ihtiyacım var mı? Bunu almadan idare edemez miyim? Hayatımda ciddi bir fark yaratacak mı?” diye sorun. Ve daha uygun fiyatlar için mümkünse ikinci el ilanlarına, sahibinden.com gibi sitelere bir göz atın. Amerika ve Kanada gibi ülkelerde epey yaygın kullanılan ikinci el dükkanları ne yazık ki ülkemizde pek yok.

İhtiyacınız olmayan ve kullanmadığınız eşyaları yılda en az bir kere ayırarak ya ikinci el satın, ya da (daha da iyisi) ihtiyacı olan birilerine ulaştırın.

 

9) Gıdalarınızı açık alın, ambalajlar yerine kendi kumaş torbalarınızı kullanın

Baklagiller veya pirinç gibi ürünleri pazar gibi yerlerden açık alınca fiyatları ambalajlılara göre genelde çok daha uygun oluyor. Ben bu tarz ürünleri açık da alsam ambalajlı da alsam kullanmadan önce yıkıyorum zaten. Ve bu ürünleri alırken kendi kumaş poşet veya kaplarımızı kullanarak ambalaj atığımızı da ciddi oranda azaltabiliyoruz. Sebze meyvelerimizi de naylon poşetlerle almak yerine yıkayıp yeniden kullanabileceğimiz kumaş poşetlerle alabiliriz – hatta buzdolabında da kumaş poşetlerde daha uzun dayanıyorlar. Evimizdeki eski tişört veya kumaş parçalarından kendi kumaş torbalarımızı hazırlayabiliriz 😉 Bu kumaşları kirlendikçe yıkayıp yeniden kullanabiliriz.


Kahvaltılık ve kasap alışverişlerimizi de kendi kaplarımızı götürerek yapabiliriz. Çelik saklama kapları bu iş için ideal, çünkü cam gibi kırılgan değiller, çok hafifler ve ucuzlar! Özellikle kasaplarda çok kullanılan köpük kaplar doğada pek çözünemiyor. Kasabınızdan eti köpükte vermek yerine yağlı kağıda sararak vermesini de isteyebilirsiniz.

 

10) Sonuncu ama en önemlisi: Geri dönüştürün, geri dönüştürün ve geri dönüştürün! 🙂

Ailem taa 1989 yılında Viyana’ya gittiğinde bile her yerde geri dönüşüm kutuları varmış ve marketlerde naylon poşet verilmiyormuş, herkes kendi kumaş çantasını kullanıyormuş. Geri dönüşüm ülkemizde yeni yeni de olsa yaygınlaşıyor artık çok şükür. Birçok belediyede artık geri dönüşüm kutuları var. Sizin belediyenizde yoksa da yakınınızdaki bir Migros’ta olabilir; artık hemen her ildeki birçok Migros mağazasında her türlü geri dönüştürülebilir atık toplanıyor;

  • Cam
  • Kağıt/Karton
  • Plastik
  • Metal
  • Pil
  • Atık yağ (kızartmada kullanılmış)
  • Elektronik, elektrikli eşya

Sizin ilinizde bu atıkların toplandığı en yakın Migros mağazasını öğrenmek için şu sayfadaki listelere bir göz atabilir, veya belediyenizden bilgi alabilirsiniz. Evinizde bu çöpleri ayırmak için ayrı poşetler veya ayrı çöp kutuları kullanabilirsiniz.

 

KADINLARA ÖZEL BONUS:

Özel günlerinizde daha tasarruflu ve çevre dostu tercihler yapın

Pedler, geri dönüşümü pek mümkün olmayan ve bu yüzden çöplüklerde kalıcı yığınlara sebep olan atıklar. Pedler ve tamponlarda emici maddeler ve beyazlatıcı kimyasallar var. Bunlar yerine daha ekonomik, sağlıklı ve çevreci bir alternatif olarak adet kapları yaygınlaşıyor.

Ama pedden başka birşey kullanmayı tercih etmiyorsanız da, işte

Pedlerinizi daha tasarruflu kullanmanın bir yolu;

Pedinizin üzerine birkaç kat kağıt havlu koyun. Böylece her seferinde ped değiştirmek yerine, birkaç sefer sadece kağıt havluyu değiştirirsiniz. Kağıt havlu, hem pedlerden daha ucuz, hem doğada çözünebilir. Bu yöntemle kullandığınız ped sayısını 3-5 kat azaltabilirsiniz.

Çok daha çevreci ve ekonomik olan adet kapları ile ilgili bazı bilgiler ise şöyle;

  • Adet kaplarının yalnızca 12 saatte bir boşaltılması gerektiği için, sadece sabah ve akşam kendi evinizin rahatlığında bakıyorsunuz. Dışarıdayken adetinizi düşünmenize, yabancı yerlerde değiştirmek gibi şeylere hiç gerek kalmıyor.
  • Kullanan 10 kadından 9’u bir daha diğer yöntemlere dönmeyeceğini söylüyor.
  • Kullanan kadınlar adet sancılarının azaldığını ve adetlerinin daha kısa sürdüğünügözlemliyor – hem de neredeyse yarı yarıya!
  • Tıbbi silikondan yapılıyorlar. Bir kere alıyor ve seneler boyu kullanıyorsunuz, adetinizle ilgili sürekli bir masrafınız olmuyor.
  • Sıvıları emmediği için ve kimyasal içermediği için kuruluk veya tahriş problemleri yaratmıyor.
  • Başlangıçta vajinaya doğru şekilde yerleştirmek için birkaç günlük bir alışma süreci oluyor.

Dip not: Aynı pedler gibi bebek bezleri de geri dönüştürülemeyen ve kalıcı yığınlara sebep olan atıklar. Hazır bebek bezleri yerine yıkanabilir kumaş bebek bezleri kullanmak mümkün. Yıkanabilir bezler, kimyasal içermediği için sağlık açısından kesinlikle daha iyi, ama çevre için ne kadar daha iyi oldukları bir tartışma konusu. Çünkü katı atık oluşturmasalar da, temizlikleri için epey bir deterjan ve su kullanımı gerekiyor. Yani çevresel olarak yıkanabilir kumaş bebek bezlerine geçiş biraz tercih meselesi, ve adet kabı gibi açık ara farkla çevreci bir bez alternatifi henüz yok…

 

Umarım bu ipuçları sizin de daha tasarruflu, çevreci ve sağlıklı tercihler yapmanıza ilham verir 🙂

Yorum yap

error: İçerik kopya korumalıdır!
/* ]]> */