Popüler ebeveynlikte çocukların öfke nöbetleriyle başa çıkmak için genelde iki yöntem tavsiye edilir. Birinci yöntem çocuklarınızın sizin dikkatinizi çekmek için yaptığı bu davranışı görmezden gelin ve iyi davranışlarını ödüllendirin der. Diğer yöntem ise onları dışlayarak ceza vermenizi ve böyle disiplini sağlamanızı söyler. Bu iki yöntem tüm dünyada milyonlarca evde kullanılmaktaymış. Peki bu yöntemleri kullanmak çocukların gelişimi için doğru mu?
Çocuk psikolojisi ve nörobilim bunun tam aksini söylüyor. Çocuğunuzun bir sonraki öfke nöbetinde bu yöntemleri kullanmamanız için önemli sebepleri şunlar;
Çocuklar bu öfke nöbetlerine engel olamaz
Çocuklarının öfke nöbetlerinin çok basit bir nedeni vardır; onların beyinleri yetişkinler gibi çalışmaz. Beyinlerindeki tam olgunlaşmamış bağlantılar onların duygularını bizim gibi kontrol etmesini engeller. Bizim gelişmiş beyinlerimiz dürtülerimizi kontrol etmemizi, sosyal açıdan uygun bir şekilde davranmamızı, kontrolü kaybetmeden sakinleşmemizi sağlar. Küçük çocuklar için bu fiziksel olarak mümkün değildir. Onlar öfke nöbetine girdiklerinde bunu yaramazlık olsun diye ya da sizi kullanmak için yapmazlar. Sadece zayıf iletişim becerileri ve daha da zayıf duygularını kontrol etme becerileriyle yoğun duygularla başa çıkmaya çalışan birer çocuk oluyorlar. Sizin kahve kupasının rengini bu kadar dert etmeniz çok gülünç gelebilir ancak çocuklar için bu oldukça önemli olabiliyormuş. Çocuklara bu detaylar sizin banka kredisi geri ödemesini düşünmeniz kadar önemli gelebilir. Bu şeylerin size önemsiz gelmesi, bunların çocuklar için de önemsiz olduğu anlamına gelmiyor.
Çocuklar yalnız bırakıldıklarında sakinleşemezler
Çocukları ocakta kaynayan bir tencere su olarak düşünebilirsiniz. Kaynayan sudaki baloncuklar gibi çocukların da duyguları oluşup baloncuklar şeklinde açığa çıkar. Nasıl takip edilmeyen tencere kaynayıp taşarsa çocuklarda kontrol edilmezse bu öfke nöbetleriyle taşacaktır. Çocukların gazını kapatmanın bir yolu yoktur. Yalnızca kaynayıp tükentiklerinde dururlar. Yetişkinler kendi duygusal sıcaklıklarını ayarlayabilirler, gerektiğinde gazı kısarlar ya da tencerenin kapağını kaparlar ama küçük çocuklarda bu mümkün değildir. Onların aşırı dolmamaması için, sakinleşmeleri için yetişkinlerin yardımına ihitayaçları vardır. Yetişkinlerin sarılmalarına, sakin sözlerine, sabrına ve desteğine ihtiyaçları olur. Çocukları bu anlarında görmezden gelmek ve yalnız bırakmak onları tükenip kuruyana kadar kaynatmaya benzer. Bu süre zarfında neyi yanlış yaptıklarını, bir dahaki sefer nasıl davranmaları gerektiğini düşünemezler. Beyinleri o kadar gelişmiş değildir. Onları yalnız bıraktığınızda kasıtlı olarak sakinleşmezler, sadece bitkin düşerler. Bundan sakinleşmezlerse onları sevdiğiniz gibi davranmayacağınızı öğrenirler. Bu yöntemleri kullanarak onlara duygularını gizlemeyi öğretirsiniz. Duyguları bastırmak ve gizlemek yetişkinler için bile bu kadar zor iken çocukları buna teşvik etmenin onlara ne kadar zor geldiğini düşünebiliyor musunuz?
Çocuklar öfke nöbetlerinde bizim kadar kötü hissediyorlar
Öfke nöbeti geçiren küçük bir çocuğun ebeveyni olmak gerçekten zor. Size sık sık çocuğunuz sizi kızdırmak için bunu bilerek yapıyor gibi hissetirebilir. Öfke nöbeti için her zaman en kötü zamanı seçerler; ne zaman yorulduysanız, hastaysanız ya da dışarıda bir kalabalık içindeyseniz o zamanı seçerler. Utanırsınız, öfkelenirsiniz, çaresiz, hatta kontrolü kaybetmiş hissedersiniz. Şu bir gerçek ki, küçük çocuğunuzun da tam olarak sizinle aynı şeyleri hissediyor. Öfke nöbetleri geçirirmek hiç eğlenceli değildir. Kontrolü kaybetmiş olmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu hayal edin ve bu anınızda en sevdiğiniz, en güvendiğiniz insanın ona gerçekten ihtiyacınız olduğu bu anda sizi görmezden geldiğini düşünün. Öfke nöbetine giren bir çocuk olmak en az o an onun ebeveyni olmak kadar zordur.
Çocuklar sık sık sizden koptuklarını hissettikleri için öfke nöbeti geçirirler
Küçük çocukların öfke nöbeti geçirmelerinin en büyük sebeplerinden bir tanesi ebeveynleriyle aralarında iletişim eksikliği hissetmeleridir. Bunun en sık sebepleri yeni bir kardeşin gelmesi ve ebeveynlerin ona da bakmaya başlamaları ve annenin tekrar çalışmaya başlamasıdır. Bu durumlarda küçük çocuklar kendilerini ebeveynleriyle daha az bağlı hissediyorlar.
Her iki durumda çocuk daha az bağlı hissediyor. Bu bağlantı eksikliği, küçük çocuklara savunmasız, şaşkın ve korkmuş hisler vermektedir. Eşinizin bir gece eve gelip, “Merhaba canım, bu yeni kız arkadaşım, artık bizimle beraber yaşayacak. Onu çok seviyorum ve seni de eskisi kadar çok seveceğim. Zamanla onu sen de seveceksin” dediğini hayal edin. Kulağa komik ve saçma geliyor ama sizin küçük çocuğunuzun bir kardeşi olduğunda hissettiği tam olarak böyle bir şey. Çocuklarınızın kendilerini ne kadar huzursuz hissedeceklerini hayal edin, onun öfke nöbetlerine hak vereceksiniz. Bu durumla baş edebilmenin en iyi yolu, onları görmezden gelerek veya dışlayarak onları sizden daha fazla koparmamak değil, davranışlarınız ve anlayışınızla hâlâ onu ne kadar çok sevdiğinizi göstermek olacaktır. Onunla olan iletişiminizi azaltmak değil, daha çok artırmanız gerekir.
Kaynak: http://www.huffingtonpost.co.uk/sarah-ockwellsmith/four-reasons-you-shouldnt-ignore-toddler-tantrums_b_9447624.html
Yorum yap