Doğal moleküller patentlenemediği için, ilaç firmalarının yapay moleküller tasarlayıp satmak durumunda olduklarını biliyor muydunuz, üstelik doğal bir molekülün daha etkili ve güvenli olduğu biliniyor olsa bile?
Bazı rahatsızlıklara eczaneden alabileceğiniz bir ilaç yerine baharat rafınızda duruyor olabilecek bir şeyin daha iyi gelebileceğini siz de hissetmişsinizdir belki, ve bu patent sorunu yüzünden haklı olma ihtimaliniz gayet yüksek..
İşte zerdeçalın içeriğindeki kurkumin de birçok şifası olan bu doğal moleküllerden biri. Kurkumin, şeker ve yağ metabolizmalarını ve aynı zamanda bağışıklık sistemini düzenliyor, ve vücutta doğal bir antienflamatuvar, yani ağrı kesici ve ateş düşürücü etkisi gösteriyor. Hatta bu etkileri sayesinde zerdeçal merhemi ile bebeğimin pişiğini bile iyileştirdim 🙂
Zerdeçal Nedir?
Zerdeçal Güney Asya’ya özgü, ham haliyle zencefil kökünü andıran bir baharat. Çekilip toz haline getirildiğinde kendine özgü sarı-turuncu bir rengi olur. Güney Asya mutfağında çokça kullanılır, özellikle de Hint mutfağında. Eğer merak edip bir Tikka masala soslu tavuk tarifi incelediyseniz zerdeçalla karşılaşmışsınız demektir. Aynı zamanda geleneksel tıpta ve boya maddesi olarak da kullanır.
Son günlerde zerdeçal, alerjiden depresyona kadar pek çok şeye iyi geldiği söylemleriyle trend olmuş durumda. Sadece yemeklerin içine katılması veya üstüne ekilmesi olarak değil çay gibi içeceklere katılması da öneriliyor. Zerdeçallı süt veya zerdeçal çayını duymuş olabilirsiniz.
Kurkumin üzerine bilimsel araştırmalar
Bu tarz söylemlere bazıları şüpheyle yaklaşabilir ama zerdeçalı farklı kılan bir şey var. Zerdaçalın 200’den fazla bileşeni var ancak bilim adamları bunlardan özellikle birine odaklanmış durumda. Bu da zerdeçala o eşsiz rengini veren kurkumin.
Zerdeçal ve kurkuminin laboratuvar ortamlarında incelenmesi sonucunda binlerce bilimsel makale basılmış durumda. Bunlardan bir kısmı umut verici sonuçlar içeriyor. Ancak yapılan araştırmaların büyük çoğunluğu fareler üzerinde ve gerçekçi olmayan dozlarla yapılmış. Tüm dünyada insanlar üzerinde yapılan sadece birkaç deney olmuş.
BBC & Londra Üniversitesi’nin 100 gönüllü ile yaptığı deney
Bunun üzerine BBC’de yayınlanan Trust Me, I’m Doctor programının sunucularından Micheal Mosley daha önce çok azı düzenli olarak zerdeçal tüketmiş 100 gönüllü ile bir deney yürütmüş. Bu gönüllüler 3 gruba ayrılmış. İlk gruptan 6 hafta boyunca her gün yemeklerine karıştırılmış olarak 1 çay kaşığı zerdeçal tüketmesi istenmiş. Diğer bir gruptan ise aynı miktarda zerdeçal içeren bir hap yutması istenmiş. Son gruptan ise verilen plasebo (etkisiz) hapları yutmaları istenmiş.
Her gün bir çay kaşığı zerdeçal tüketmesi istenen gönüllüler oldukça becerikli bir şekilde ılık sütle, yoğurtla veya yemekleriyle karıştırarak tüketmişler. Zerdeçalın tadıyla ilgili yorumları ise “iğrenç” ile “çok güçlü ve kalıcı” arasında değişmiş.
Peki zerdeçalın onu yiyenler üzerindeki etkisi nasıl ölçülecekti? Bunun için Londra üniversitesinde Prof. Martin Widschwendter ve ekibi tarafından yeni geliştirilen bir testi deneyip sonuçlarını görmeye karar vermişler.
Zedeçal-Kanser ilişkisi
Prof.Widschwendter daha önce zerdeçalla ilgilenmemiş ancak çalışmaları kanserin insan vücudunda nasıl başladığıyla alakalı. Widschwendter ve takımı göğüs kanserine yakalanmış kadınlardan ve kanser olmayan kadınlardan doku örnekleri alarak incelememişler ve hücrelerin DNA’sında kansere yakalanmadan önce bir takım değişiklikler olduğunu fark etmişler.
Bu değişiklik DNA’nın paketlenmesinde olmuş. Bir başka deyişle DNA metilasyonunda. DNA metilasyonu DNA üzerindeki genlerin açma kapama butonu olarak düşünülebilir. Aktif olması gereken genlerin düzgün biçimde çalışması, pasif olması gereken genlerin de DNA metilasyonu ile pasif hale gelmesi gerekiyor.
Heyecan verici olan şey ise sağlıksız DNA metilasyonu zamanında fark edilirse, hücreler kansere dönmeden önce bunun düzelebileceği. DNA metilasyonu sigarayı bırakan insanların kanser riskinin ciddi bir şekilde düşmesini de açıklıyor. Sigara içindeki zararlı maddeler hücre içinde sağlıksız DNA metilasyonuna sebep oluyor ve hücreler kansere dönmeden önce sigara bırakılırsa zamanla hücrelerdeki bu sağlıksız metilasyon düzeliyor.
Prof Widschwendter’e bu gönüllülerin deneye başlamadan önce ve deney sonundaki kan hücrelerinin DNA metilasyonu desenleri test edilirse, kanser, alerji ya da farklı hastalıkların riskinde bir değişim olup olmadığı tespit edilebilir mi diye sorulmuş. Böyle bir test daha önce hiç yapılmamış ve Prof Widschwendter ekibiyle bu çalışmanın içinde olmak için oldukça hevesli ve memnun olmuş.
Peki, deney sonucunda ne olmuş?
6 haftalık bu deneyin başında ve sonunda alınan kan hücrelerinin değerlendirilmesi sonucu plasebo hapları alan grupta herhangi bir değişiklik olmamış . Bu şaşırtıcı bir sonuç değil. Ayrıca, zerdeçalı hap olarak tüketen grupta da hiç bir değişiklik olmamış. Bu sonuç ilk başta biraz şaşırtıcı ve hayal kırıklığına sebep olmuş.
Ancak her gün 1 çay kaşığı zerdeçalı toz halinde yiyeceklerine karıştırarak alan deneklerin sonuçlarında ciddi farklılıklar varmış. Bu heyecan verici sonuçta farklılık gösteren bir gen tespit edilmiş ve bu genin depresyon, astım, egzama ve kanserle ilişkili olduğu zaten biliniyormuş. (Bu gen üzerinde çalışmaları devam ettiği için genin ismi açıklanmamış sanırım.)
Bu sonuç oldukça çarpıcı. Peki, neden bu değişiklik yalnızca zerdeçalı toz halinde yemeklerle beraber tüketen deneklerde görüldü? Aynı miktarda zerdeçalı hap olarak alanlarda neden bir farklılık görülmedi?
Bu noktada deneyin tasarlanmasında yardımcı olan Newcastle Üniversitesi’nde kıdemli öğretim görevlisi Dr. Kirsten Brandt, zerdeçalın tüketim şekliyle bunun doğrudan etkili olabileceğini belirtmiş. Aktif maddelerin yağ ile birlikte tüketilmesi ya da ısınmış bir şekilde alınması vücut tarafından daha kolay emilmesini sağlayabiliyor. Zerdeçal için de böyle bir şey olabilir ve ne olduğunun tam açığa çıkartılması gerekiyor.
Aynı zamanda zerdeçalı toz halinde yiyeceklerine karıştıran gönüllülerin tamamı zerdeçalı farklı şekillerde tüketmiş. Dolayısıyla bu etkiyi zerdeçalın yaptığından emin olabiliriz.
Zerdeçal kansere, astıma, depresyona ve egzamaya iyi gelebilir!
Zerdeçal kansere, egzamaya, depresyona ve astıma bilimsel olarak iyi geliyor diyebilmek için daha farklı deneylerin de yapılması gerekiyor ve bu deneyin tekrar edilmesi gerekiyor ama elde edilen bulgular umut vadediyor.
Zerdeçala ulaşmak oldukça kolay ve ucuz. Biz evde yemeklerimize katıyoruz. Tadını sevmeseniz bile bir tabak yemeğinizin içinde rahatsız edici olmayacaktır bir miktar zerdeçal.
Kaynak: http://www.bbc.com/news/magazine-37408293
Yorum yap